AKTOB

AKDENİZ TURİSTİK OTELCİLER VE İŞLETMECİLER BİRLİĞİ

Birlikten Güç Doğar

Değerli Üyelerimiz, İş Ortaklarımız ve Kıymetli Çalışanlar

AKTOB, kurulduğu yıldan itibaren üstlendiği önemli görevleri siz üyelerimizin ortak çabaları ve öz verileriyle yerine getirmeye,  yine siz sektörümüz  mensupları ve ilintili tüm sektör temsilcileri ile birliktelikten doğan güç birliği ilkesiyle, Türk Turizm Sektörünün  iç ve dış pazarlarda hak ettiği konuma ulaşmasını sağlamayı amaç edinmiştir.

AKTOB, Türkiye’nin her konuda hızla değişen yapısının, sürekli kendini geliştirerek yenilenen küresel yapı ile uyum içinde Türk turizminin kalite, standardizasyon,  bilgilenme, pazar arayışı, markalaşma ve yeni açılımlarla önemli hizmetler vermeyi ve daha geniş kitlelere daha hızlı ulaşabilme yönünde, çalışmalarını sürdürecektir.

Bu çerçevede, iletişim kanalllarımız ve web sitemiz  AKTOB’un amaçlarına uygun bir şekilde tasarlanarak yenilenmiştir. 

Çalışmalarınıza rehber olabilecek bilgileri güncel olarak edinebileceğiniz websitemiz ile ilgili öneri ve düşüncelerinizi  bekler, iyi çalışmalar dileriz.

14. uluslararası resort Turizm Kongresi

529

Otel

157.700

ODA SAYISI

340.000

YATAK

2

TURİZM İŞLETMESİ

1

HAVALİMANI
AKTOB Hakkında

AKDENİZ TURİSTİK OTELCİLER VE İŞLETMECİLER BİRLİĞİ

1983 yılında kurulan birliğimiz; yerel yönetim ve hükümet nezdinde söz sahibi olmamızı sağlamak, sektörü etkileyen önemli sorunlar ve önemli politika kararları hakkında görüş ve önerileri aktarmak üzere çalışmalarına başlamıştır. Birliğimiz gündemi ve geleceği etkilemek, şekillendirmek için hizmet eder. 

Turizm Sektörü

Resort Bülten

AKTOB’un son bültenlerini okuyarak, turizm sektörünün son trendlerini, gelişmelerini ve gelecek beklentilerini yakından takip edebilirsiniz. Bu bilgiler,  turizm sektörüne dair detaylı bir bakış açısı edinmek adına size yardımcı olacaktır.

Sponsorluk

Siz de Ailenin Parçası Olun

AKTOB Kurumsal işbirliği doğrudan ürün ve hizmetlerini pazarlamak için tedarikçilere özel fırsatlar sunar.

500’ün üzerinde üyesiyle, şirketinizin bu kitleye ulaşması için fırsatlar sağlayan çeşitli seviyelerdeki Kurumsal işbirliği fırsatlarından yararlanın.

Geliştirilecek işbirliği modelleri ile  bağlantılar geliştirmek ve satışları artırmak için üye paydaşlarla geliştirilen yakın kurumsal ilişkilerden faydalanmalarını sağlar.

Üyelerimize sağladığımız kapsamlı bilgi ve güncellemeler aynı zamanda kurumsal ortaklarımıza da yayılarak şirketlerin konaklama sektörünü etkileyen konularda önemli içgörüler kazanmasına olanak tanır.

Turizmde Biriz ve Dirayetliyiz

AKTOB ile kuracağınız sponsorluk ilişkisi, sektör ile ilişkilerinizi de güçlendirecek, bilinirliğiniz artıracaktır. Sektörün büyümesi, tedarikçilerin, çözüm ortaklarının da büyümesi anlamını taşımaktadır.

Bu vizyon ve inançla sizleri AKTOB’un faaliyetlerinde çözüm ortağımız olmaya davet ediyoruz.

 

Sektöre Ait Güncel

Haberler

Antalya Ocak-Ekim Döneminde 16 Milyon Ziyaretçi Sayısını Aştı

Antalya'ya gelen ziyaretçi sayısı 16 milyonu aştı.  Ziyaretçi sayısı 2023 yılının aynı dönemine göre yaklaşık % 8 oranında artış gösterdi. Antalya son turizm verilerini değerlendiren AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, "2023 Ocak-Ekim dönemi  beklentileri ve tahminlerimizi doğrular nitelikte turizm hareketlerine ulaştı. Ana...

WTM Londra Turizm Fuarı Başladı

Dünyanın en önemli fuarlarından olan WTM World Travel Market İngiltere'nin başkenti Londra'da kapılarını açtı. 2025 yılına yönelik ilk verilerin alındığı fuar, seneye yönelik ilk ipuçlarını vermesi açısından da önem taşıyor.  Kültür ve Turizm Bakanlığı bu yıl 808 m2 alanda Türkiye tanıtımı...

Gelen Turist Sayısı (Ağustos -2023)

0 Milyon

Antalya

0 Milyon

Türkiye

İstatistik Raporları

Türkiye Turizm İstatistikleri raporu

Faaliyet Raporu

2020-2021-2022 yıllarında ait faaliyet raporunu inceleyin.

Turizm Sektörü

Sektörel Araştırmalar

AKTOB, turizmin geliştirilmesi yönünden yaptığı çalışmalar kapsamında; Pazar araştırmaları, veri analizleri, yeni trendler ve endüstriyi ilgilendiren konularda araştırmalar yapmaktadır.

Çalışmalar, sektörün satış ve pazarlama stratjilerini, işletmelerin yenilenme ve maaliyet kalemlerini etkileyecek rehber niteliğinde olup, iletişim kanalları üzerinden yayınlanmaktadır.

SPONSORLUK TALEBİ FORMU

Lütfen aşağıdaki formda yeralan bilgileri eksiksiz olarak giriş yapın.

İletişim Bilgileri
Diğer Bilgiler

Nüfus

2.158.265

Yüzölçümü

20723,00

Rakım

43,00

Plaka Kodu

07

Telefon Kodu

242

Anadolu Yarımadası’nın güneybatı ucunda yer alan ve Antalya Körfezi’ni kuşatan Batı Toroslar’ın güneye bakan yamaçlarından patlayarak Kırkgöz Gölü’nü oluşturan kaynakların çevresindeki bir dizi mağara, tarih öncesi çağlardan günümüze haberler verir, hikâyeler anlatır.

Antalya kent merkezinin 25 kilometre kuzeyinde deniz seviyesinden 500-600 metre yükseklikteki bu mağaralarda sürdürülen kazılarda ele geçen buluntular, salt Anadolu’nun değil, insanoğlunun derin geçmişini de gözler önüne seren bir tarih şeridi işlevi görür. Bu mağaraların en dikkate değer olanı Karain Mağarası’dır.

Döşemealtı ilçesine bağlı Yağca köyünün sınırları içindeki Kırkgöz Gölü kaynaklarının hemen üstündeki yamaçta yer alan Karain Mağarası, insanoğlunun uygarlık yolculuğunun her evresinde ev sahipliği yapmıştır. Karain Mağarası’ndaki insan izleri; yüz binlerce yıl geriye, Eski Taş Çağı’na kadar gider. Eski Taş Çağı ile başlayan süreç, Orta Taş, Yeni Taş (Neolitik), Bakır Taş (Kalkolitik), Tunç (Bronz) ve daha sonraki çağları aydınlatan bir özelliğe sahiptir.

Antalya, Pamfilya’nın en son kurulan kentidir. M.Ö. 190 yılındaki Magnesia Savaşı galipleri olan Roma-Bergama Birliği ile mağlup Seleukoslar arasında yapılan antlaşmaya göre bölgedeki kentlerle teslim koşullarını görüşmek üzere Romalı Komutan Manlius Vulso, yanında Bergama Kralı II. Eumenes’in ileride II. Attalos olarak Bergama tahtına geçecek olan kardeşi olduğu halde bölgeye gelir. Galiplerin temel amacı, Akdeniz’in gözde limanı Side’yi ele geçirmektir ki  bu gerçekleşmez. II. Attalos, M.Ö. 159’da Bergama Kralı olunca ele geçiremediği için hayıflandığı Side’nin yerine bir liman kenti kurmaya karar verir. Ve su kaynağı bol, limanı kum tutmayan, rüzgâra kapalı bugünkü Antalya’da karar kılar. Kente Attalos’un adından, Attaleia adı verilir. Çevresi çok geçmeden surla örülen liman kenti Attaleia hızla gelişmiştir.

Kuruluş ve sonrasına ait eserlerin tamamı limanı kuşatan surların içindedir. Daha sonraki devirlerde sur dışına taşan kentte, kuruluşundan günümüze Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait önemli bölümü kullanılır durumda olan çok sayıda özgün eser varlığını sürdürmektedir.

Antalya ili Anadolu’nun güneybatısında yer almaktadır. Yüzölçümü 20.723 km² olup, Türkiye yüzölçümünün %2.6’sı kadardır. Antalya ili Türkiye’nin güneybatısında 29° 20’-32°35’ doğu boylamları ile 36° 07’-37° 29’ kuzey enlemleri arasındadır.

İlin kara sınırlarını Toros Dağları meydana getirmektedir. İlin güneyinde Akdeniz, doğusunda Mersin, Konya ve Karaman, kuzeyinde Isparta ve Burdur, batısında ise Muğla illeri vardır.

İl arazisinin ortalama olarak %77.8’i dağlık, %10.2’si ova, %12’si ise engebeli bir yapıya sahiptir. İl, doğal ve kültürel coğrafya özellikleri bakımından büyük bir zenginliğe sahiptir.

Antalya’nın kıyı kesimlerinde yazları sıcak, kışları ılık geçen Akdeniz iklimi hâkimdir. Yazın kurak geçmesine karşılık diğer mevsimlerde oldukça fazla yağış görülür ve yıllık yağış ortalaması 331,5 milimetreyi bulur. Sıcaklık ise kış ortalaması olarak 10,1 ve yaz ortalaması olarak da 28,2 derece civarındadır. Bunlarla birlikte kışın ısının —4,6 dereceye kadar düştüğü, yazın ise 44,6 dereceye kadar yükseldiği görülmüştür.

Kaynakça: Antalya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. (2012). Dünden Bugüne Antalya Cilt I . Antalya: Antalya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Eski adı Marla olan Akseki, Manavgat Irmağı’nın doğusunda yer alır. Kuzeyindeki Konya Ovası sınırındaki köyler ile deniz kıyısındaki Manavgat İlçesi sınırları içindeki köyler, yaz aylarında Akseki dağlarına, yaylaya çıkarlar. Antik Çağ’dan günümüze varlığını sürdüren Alanya ve bir ölçüde Side/Manavgat yöresini İç Anadolu’ya bağlayan ticaret yolunun içinden geçtiği Akseki, gelişmiş çevre ve yaşam kültürünü bu konumuna borçludur.